Mezara su dökme adeti Türklerin şaman inancı taşıdıkları zamanlardan kalmıştır. Eskiden, ölülerin belli günlerde su içtiklerine inanılırdı, bunun için mezara Su dolu bir tas bırakılır, ya da mezarın başına içi su dolu kulplu bir bardak asılırdı.
Bunun için de bir tören yaparlardı. Bu inanç Makedonya’da 20. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Bu adet, Türkler müslüman olduktan sonra ilk zamanlar, m’ezara kulplu bardaktan su dökmeye dönüştü. Daha sonraları ise, kulpun da bardağın da önemi kalmadı ama gelenek, mezara su dökme şeklinde sürüyor. Su, mezarın baş tarafından başlayarak ayak tarafına doğru dökülür.
Kabir üzerindeki yeşilliklerin orada yatan kimseye faydası olduğu ve onların ibadetlerinin onun defterine yazıldığı rivayet ediliyor. Bu nedenle su dökülerek otların ve tohumların çabucak yeşillenmesi istemek ve yeşilliklerin ömrünün uzun olamasını sağlamak olabilir. Toprakla örtülen kabrin sulanarak iyice oturması ve toprağın rüzgârla gitmesinin engellenmesi de sağlanmış olur. Ayrıca toprak yerleşerek kabrin çökmesi ve vahşi hayvanların cenazeye zarar vermesi de engellenmiş olur. Ayrıca Güzel bir görüntü de oluşmuş olur.
Kabir üzerindeki yeşilliklerin orada yatan kimseye faydası olduğu ve onların ibadetlerinin onun defterine yazıldığı rivayet ediliyor. Bu nedenle su dökülerek otların ve tohumların çabucak yeşillenmesi istemek ve yeşilliklerin ömrünün uzun olamasını sağlamak olabilir. Toprakla örtülen kabrin sulanarak iyice oturması ve toprağın rüzgârla gitmesinin engellenmesi de sağlanmış olur. Ayrıca toprak yerleşerek kabrin çökmesi ve vahşi hayvanların cenazeye zarar vermesi de engellenmiş olur. Ayrıca Güzel bir görüntü de oluşmuş olur.