Annemin tek gözü vardı
Kapıya gelince, çocuklarım tek gözlü birini görünce birden korktular, sonrada güldüler. “Babaanneniz” diyemedim. İçeri girince ilk fırsatta ona: -“Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin.? Buradan hemen git.!” Dedim. Bu çıkışıma annem kısık bir sesle: -“Kusura bakmayın, ben yanlış adrese geldim galiba.!” Dedi ve çıktı-gitti.. Aradan yine uzun bir zaman geçmişti. Bir gün “mezunlar toplantısı” için okulumdan bir mektup aldım. Karıma; “..iş seyahatine gidiyorum” diye bahane uydurdum. Mezunlar toplantısından sonra, birden aklıma düştü.
‘Sadece meraktan’ eski evime gittim. Eski komşularımıza sorduğumda, “annemin öldüğünü” söylediler. Önce biraz sevinç duyar gibi oldum ama içimde bir burukluk ve sızı hissettim. Ben şaşkınca beklerken, “bana verilsin diye annemin bir mektup bıraktığını” söylediler. Açtım ve okumaya başladım:
-En sevgili oğlum… Her zaman seni düşündüm. Singapur’a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzüldüm.. Mezunlar gününde geleceksin diye çok sevindim ve bekledim. Ama; “seni görmek için yataktan kalkabilir miyim” diye çok düşündüm.. Seni büyütürken, ‘tek gözümle’ sürekli bir utanç kaynağı olduğum için de üzgünüm.. Biliyor musun biricik oğlum..? Sen küçücükken, babanla birlikte bir kaza geçirmiştin. Baban öldü fakat sen, bir gözünü kaybetmiştin. Bir anne olarak, senin tek bir gözle büyümene dayanamazdım.. Bu yüzden, babandan kalan tarlayı satarak, ameliyat masraflarına yatırdım. İşte, şimdi o yeri boş olan gözüm var ya, onu sana vermiştim.
Nakil çok başarılı geçmişti, hiç fark edilmiyordu. “O gözle, biricik oğlum görüyor ya…” diye çok mutlu oluyordum. Ana yüreği ya oğul, sana “sen benim gözümle görüyorsun” diyemedim.. Başarılarından dolayı seninle o kadar gurur duyuyordum ki, bu bana yetiyordu. Her şeye rağmen, sen benim oğlumsun.. Bütün sevgilerimle.. Annen. Ben bu mektubu ayaküstü sessizce okurken, etrafımda toplanan komşularım gözlerini silerek, tek tek uzaklaşıyorlardı. Ortada öylece yalnız kala-kaldım..