Zina Edenler Bu Hastalığa Yakalanır
Maddi hastalık ve manevi hastalık vardır. Zına edenelrdein vücıudunda detaylı sıkıntılar yaşanır.
Görülen hastalıklar o kişide dikkat çekici bir şekilde kendini gösterir.
1. Fhuş ve zina yuvalar yerlebir eder Nikâh toplum yaşamı amacıyla bir nimettir. Gayr-ı yasal birleşmeler aile kurumunu ortadan kaldırır. Aynı vakitte zina, kurulmuş olan ailenin parçalanmasına ve perişan olmasına sebep olur. Geride yararsız pişmanlıklara gömülen, aldatmanın ya da aldatılmanın verilen acıyla yaşam sürdüren erkekler ve kadınlar, birbirinden kopmuş anne ve babanın ilgi ve şefkatinden yoksun büyüyen evlatlar kalır.
2. Dimağları tahrip eder Zinanın süregelen olarak tanınan fonksiyonu; genç dimağları tahrip etmesi, üretemez, düşünemez duruma getirmesidir. Fuhuşla içli-dışlı olan nesillerin belden yukarısı çalışmaz. Tüm söz ve fiilleri belden aşağıya endekslidir. En verimli çağlarında beyinlerini boş, hem de zararlı işlerle meşgul ederler.
3. Bireye vicdan azabı çektirir Şu itiraflar, amacıylae girmiş bulunduğu günah bataklığından kaynaklı vicdan azabı duyan bir gence ait. Bakın ne diyor: “Lise-1’den bu yana bazı durumlarda ideal olmayan sinemalara gidiyorum. Bu daha sonra bana olağanüstü acılar veriyor. Günlerce gülmeyi kendime yasaklıyorum. İnsanlardan hep kaçıyor, hafakanlar yaşıyorum. Kendimi etrafımdaki iyi insanlardan çok aşağı ve alçak görüyorum. Mutluluk değil birazcık huzura ihtiyacım var. Öylesine ikilemlerdeyim ki bir gün gelir, buna dayanamaz ve acı bir şekilde her şeyi bırakırım diye korkuyorum.”
4. İslami aşk ve heyecanı öldürür Zina bundan kaynaklı haramlara girme, zaman amacıylade bireyin kalbini işgal ede ede, “Onların yapageldikleri kötü işler, gitgide kalplerini pkatiyenndırmıştır” (Mutaffifin, 83/14) ayetinin sırrı zuhur eder. Kalp duymaz ve duygulanmaz duruma gelir. Günahlar kalbi kararttıktan sonra bir insanda, İslamî aşk ve heyecan bulunması olası değildir.
5- Bu noktada işi öneme almayan: Kendini disipline etmeyen bir insanın kalbine her bakışında birer kara lekenin sürüldüğü unutulmamalı. Kalbin her gün yara alması kadar bireyi takva konusu ile ilgili zayıf düşürücü bir hal düşünülemez. Bu halde yara alan kalbin direniş gücünün de zayıflayacağını ve daha evvelce hassasiyet gösterilen konularda (mesela namazı dosdoğru kılma konusu ile ilgili) da gerileme amacıylae gireceğini söyleyebiliriz. Çünkü bunların hepsi birbirine bağlıdır.